LAÜ Öğretim Üyesi Ataman, “Farklı Gelişen Çocuklar ve Özel Eğitim” konusunda öğretmenlere bilgiler aktardı…
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Özel Eğitim Öğretmenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ataman, Lefke Gazi Lisesi’ndeki öğretmenlere “Farklı Gelişen Çocuklar ve Özel Eğitim” konulu konferans verdi.
Konferansta tarihi süreç içerisinde farklı gelişen bireylerin nasıl ötekileştirildiğini, çoğunluğa benzememenin birey üzerindeki etkilerini “etiketleme” çerçevesinde anlatan Ataman, sınıflarda öğrencilerin çoğuna uymayan, okuma, yazma, matematik konularında güçlüğü olan ve davranış sorunu gösteren çocuklar için öğretmenlerin uygulaması gereken stratejiler konusunda bilgiler aktardı.
“Özel gereksinimli çocukların okullaşma oranı % 5 civarında”
Ataman, yapılan çalışmaların sonucunda elde edilen bulgularda 1970 yılından itibaren zihinsel engelli çocukların sayılarında azalma görüldüğünü, öğrenme güçlüğü olan çocukların ise daha çok ön plana çıktığını belirtti. Özel eğitim kapsamı içine giren çocukların % 93’ünün ‘özel öğrenme güçlüğü, konuşma ya da iletişim bozukluğu, zihinsel engelliler ve ciddi duygusal bozuklukları olan çocuklar’ olarak gruplandığını açıklayan Ataman, özel eğitim olanağına kavuşan özel gereksinimli çocukların okullaşma oranının % 5 civarında olduğunu dile getirdi.
Özel gereksinimli çocukların, özelliğinden dolayı farklı eğitim gereksiniminin olduğunu, bireysel olarak planlanmış öğretim programlarıyla eğitilmeleri gerektiğini belirten Ataman, bu çocuklara eğitim verilirken sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, PDR uzmanı, konuşma terapisti, fizyoterapist gibi uzmanların ailelerle birlikte ortaklaşa kararlar almaları gerektiğine dikkat çekti.
Her çocuğun özel olduğunu, ancak üstün zekalı çocukların farklı biçimde öğrendiğini, davrandığını ve yaşıtlarından farklı biçimde tepkiler ortaya koyduğunu dile getiren Ataman, üstün zekalı çocukların özelliklerinin çok olduğunu ve bu durumun bazen sorunlara neden olabileceğini belirtirken, ailelerin çocuklarının yetenek düzeyleri yükseldikçe aynı zihinsel yetersizliği olan aileler gibi çaresizlik duyduğuna da değindi.
Son olarak Ataman, “farklı gelişen çocuklar, insanlığın devam ettiği sürece var olacaklar, onları ötekileştirme ve farklılıkları üzerinde durarak değil benzerlikleri üzerinde durmak, hayatı paylaşmak, birlikte yaşayarak deneyimler kazanarak yaşamı daha renkli kılmak gerekir” dedi.