Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından “Boşanma Sürecinde Çocuklar; Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Psikiyatri kliniğinden Prof. Dr. Fuat Torun konuşmacı olarak katıldı.

Özgür: Boşanmalar da evlilikler kadar normal bir süreçtir

Konferans, LAÜ Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Özgür’ün açılış konuşması ile başladı. Özgür, boşanmaların da evlilikler kadar normal bir süreç olduğunu ancak eşlerin sağlıksız ayrılma süreçlerinin çocukları olumsuz etkilediğini dile getirerek, bu sorunlarla baş etmede sosyal hizmet uzmanlarının rolü ve ebeveyne yabancılaşma sendromunu tanımlayabilmenin önemine değindi.

Torun, ebeveyne yabancılaşma sendromunun özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini tartıştı

Boşanma süreci ve ebeveyne yabancılaşma sendromu konuları hakkında bilgi veren Torun,  toplumumuzda sıkça rastlanan ancak çok fazla dile getirilmeyen ebeveyne yabancılaşma sendromunun oluşma koşullarını ve sendromun özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini tartışarak, boşanma sürecinde hazırladıkları sosyal inceleme raporlarıyla mahkeme kararlarında önemli rol oynayan sosyal hizmet uzmanlarının önemine dikkat çekti.

Torun: Yabancılaştırmanın en önemli belirtisi çocuğun diğer ebeveyne karşı haksız bir şekilde iftira kampanyasına maruz bırakılmasıdır

Çocuğun bir ebeveyn tarafından diğer ebeveyne karşı bilinçli ve programlı bir şekilde yabancılaştırılmasının çocukların velayetleri konusundaki çatışmalarda sıkça görülen bir durum olduğunu ifade eden Torun, “Yabancılaştırmanın en önemli belirtisi çocuğun diğer ebeveyne karşı haksız bir şekilde iftira kampanyasına maruz bırakılmasıdır. Bir ebeveynin yönlendirmesi ve çocuğun iftira kampanyasına katılımı ile hedefteki ebeveyne karşı bir beyin yıkama süreci gerçekleşmektedir” dedi. Birçok araştırmacı çocuklardaki bu yabancılaşmaya ebeveyn yabancılaştırma sendromu kavramını kullandığını belirten Torun, “Buna karşın bu kavramın geçerliliği üzerindeki tartışmalar halen devam etmektedir” dedi.

“Günümüzde kimi boşanma davalarından hemen sonra başlayan yabancılaştırma sürecinde, ebeveylerin biri yabancılaştırıcı rolüne bürünerek çocuğu diğer ebeveyne karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya başladığını ifade eden Torun, “Bu durum çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakır ve çocuklarda diğer ebeveynin imajının yok edilmesinden depresyona, travma sonrası stres bozukluğuna (TSSB) ve birçok ruhsal rahatsızlığa neden olabilir” dedi.

Sosyal Hizmet, Çocuk Gelişimi, Psikoloji ve Hukuk Bölümü öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferans, soru cevap bölümü ile tamamlandı.