LAÜ Engelliler Haftası kapsamında iki özel konuğu misafir etti
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Özel Gereksinimi Olan Çocuklar Uygulama, Araştırma ve Eğitim Merkezi (ÖÇEM) tarafından Engelliler Haftası kapsamında “Yollarda” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşi kapsamında, iki fiziksel engelli (Serebral Palsili) konuk Ayşe Seben Dayı ile Serim Berke Yarar, LAÜ’nün misafiri oldu.
2018 yılının yazında yaptıkları bir buçuk aylık Türkiye güney sahil şeridi yolculuğunu konu alan “Yollarda” projesini söyleşide anlatan ikili, yollarda projesinin ortaya çıkış amaçlarından ilkinin her bireyin ‘yolda olabileceğini’ öncelikle özel gereksinimli bireyler olmak üzere, hayata tereddütlerle bakan birçok insana göstermek, diğer amaçlarının ise, iki engelli birey olarak ‘tek başına’ yolda olmayı, ‘yapamazlar’ şeklinde bakan herkese gösterirken, yol boyunca karşılaştıkları insanların bakış açılarını ve uğradıkları yerlerin erişilebilirliliğini yansıtmak olarak dile getirdiler.
“Herkes isterse ve yeteri kadar çabalarsa her şeyi yapabilir”
Projeleri kapsamında Mersin-Çanakkale arasındaki sahil şeridinin neredeyse yarısını otostopla gezen ikili, yol boyunca yaşadıkları otostop yolculukları boyunca bindikleri araç sahipleriyle olan diyalogları, karşılaştıkları insanların onlara karşı olan tutum ve davranışlarını kendi gözlemleriyle birleştirerek, bir yol hikayeleri derlemesi sunmayı amaçladıklarını söylediler. Gazeteci Antropolog ve Eğitimci kimliğiyle Seben Ayşe Dayı, Mühendis, müzisyen kimliği ile de Serim Berke Yarar, LAÜ’de okuyan gençlere yol hikayelerini, günlük yaşamda başlarına gelen olayları anlatırken, engelli farkındalığının kapılarını aralamak, onlara farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını göstermek, bu sayede ‘herkes isterse ve yeteri kadar çabalarsa her şeyi yapabilir’ fikrini vermek istediklerini belirttiler.
İki saate yakın bir zaman dilimi içinde LAÜ öğrencilerine, engelli bir bireyin engeli olmayan bireylerin yaptığı, Türkiye için de zor olan otostopla tur yapmayı gerçekleştirirken yaşadıklarını, çevredeki insanların aşırı korumacı yaklaşımının kendileri üzerinde bıraktığı, baskıcı tutumu, ailelerinin bile onların neler yapabilecekleri konusunda yeterince destek oluşturamadıklarını ama tüm zorluklara karşın bunu başardıklarını en samimi duyguları ile anlattılar. “Bedenimizin ayrı bir beyni olsa onunla neden istediğimiz gibi onu kontrol edemediğimizi tartışırdık. En büyük mücadeleyi kendi bedenimizle veriyoruz” diyerek, bedenlerini yönetmede nasıl zorlandıklarını ve nasıl başardıklarını ifade ettiler.