LAÜ’de İnsan Hakları gününde “Adalet” kavramına dikkat çekildi
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Hukuk Kulübü tarafından “İnsan Hakları Günü” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa LAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emrah Kırıt konuşmacı olarak katıldı.
Kırıt: Tüm insanların özgürlüklerinden yararlanmasının temeli “kamusal düzen” içerisinde olanaklı ve anlamlıdır
“Tüm insanlar olarak, her yıl 10 Aralık tarihini İnsan Hakları konusundaki duyarlılığımızı anımsamak için bir vesile olarak değerlendiriyoruz. Kuşku yok ki, insan doğanın önemli bir parçası. Doğanın bütünlüğü ve dengesi içerisinde nasıl ki büyük bir düzen varsa, esasen insanın da ailesiyle, toplumla ve devletlerle ilişkilerinde bir denge var ve olması da gerekir. Birçoğumuz yaşadığımız sosyal, ekonomik, hukuksal ve siyasal olayları gözlemlerken, her gün karşılaştığımız çeşitli olumsuzlukları görüyor ve kendi payımıza bunlardan çeşitli sonuçlar çıkarıyoruz. Örneğin üç yıl önce bugün, yani İnsan Hakları Günü’nde İstanbul’da bir spor karşılaşmasını izlemeye gidenler ve onların güvenliğini sağlamak için orada bulunan kolluk güçlerine karşı düzenlenen bombalı saldırıda yaşamlarını yitiren 47 insanı anımsadığımızda, onları rahmetle anıyoruz. Haklı olarak, bu ve benzeri pek çok elim olay bizi insan haklarının güncel durumu ve geleceğimiz konusunda endişeye sevk ediyor”diyen Kırıt, ancak her deneyim bizi aynı zamanda hak ve özgürlüklerin eksen kavramları ve bunları sağlamanın önemi üzerinde daha çok düşünmeye, daha çok çaba göstermeye yönlendirmelidir dedi.
Kırıt: Adalet ve hakkaniyet duygusu yaşadığımız her an içimizden çıkmayan duygulardır
“İnsan hakları tanık olduğumuz her olumsuz gelişme bizi üzerken, insanlar olarak Dünya üzerinde şahsına münhasır canlılardan olduğumuzu akıllarımızdan çıkarmamalıyız. Kuşkusuz, doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklar doğal yaşamın yararlı aktörleridir. Onlar yapmaları gereken davranışları, türlerine ait özellikleri kullanarak yerine getirirler. Ancak doğal yaşam içinde insanın ilkel çağlardan bugüne kadar kat ettiği mesafe ve kurduğu uygarlığı asla küçümsememek gerekir. En ilkel toplumdan, bugünkü toplum yaşamına eriştiğimiz süreci önemsiyoruz”diyen Kırıt, adalet ve hakkaniyet duygusu yaşadığımız her an çeşitli vesilelerle içimizden çıkmayan duygulardır dedi.
“Uygarlığımız yaşam hakkı, maddi manevi varlık, ifade, inanç ve daha pek çok özgürlük ihlalleri karşısında vicdanımızdan gelen sestedir. Bugün bir çocuk istismara uğradığında, cinayete kurban gittiğinde, bir annenin çektiği çilede içimizde büyük ekseriyetle büyük bir haykırış ortaya çıkar. İşte o ses aslında, vahşi yaşamdan ayrı olarak; haksızlığa karşı hakkı, ölüme karşı yaşamı, tacize karşı özgürlüğün sesi olarak kurduğumuz insani adalet ve uygarlığın biz insanların yüksek karakterinin sesidir”diyen Kırıt, bugün taşıdığımız bu ulvi duygular, emin olunuz ki insani adalet idealinin tarihin imbiğinde yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen var oluşumuzu taçlandıran ve inşa ettiğimiz uygarlığın sayesinde taşıdığımız duygular olduğunu ifade etti.
Kırıt, son olarak İnsan Hakları Günü’nde ve gelecek her gün insanın doğadaki saygıdeğer tüm varlıklar gibi saygıdeğer olduğunu unutmamalıyız diyerek tüm eksiklik, hata ve kötülüklere rağmen yaradılışımıza hâkim olarak daha güzel ve aydınlık günler için yaşamalıyız dedi.